• Genel
  • En İyi Romanlar
    • 2011
    • 2012
    • 2013
    • 2014
    • 2015
    • 2016
  • Tekirdağ

Elmas Balım

~ Bilgi Kuvvettir

Elmas Balım

Monthly Archives: Ocak 2017

Mezunlar Buluşması 2017

31 Salı Oca 2017

Posted by elmasbalim in Genel

≈ Yorum bırakın

yyq

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 81 girişlilerin 29 Ocak 2017 Pazar günkü Bakırköy Titanic Hoteldeki buluşma üzerine birkaç cümle:

32 yıl aradan  sonra bir araya gelip  geçen süre içinde yaşadıklarımızın anlatımını  bir toplantı gününe sığdırmaya çalıştık. Yaşlanmışız ama bu yaşlılık yakışmış hepimize. Fikir olarak olgunlaşmışız, saygımız,sevgimiz, dostluklarımız yıllar geçtikçe daha da  demlenmiş. Güzel bir gündü, birbirimizle özlem giderme şansı yakaladık.Bu buluşmalar gelecek yıllarda sayımız daha da artarak aynı dostane  havayla devam eder diye umut ediyorum.  Aramızda torun sahibi olan arkadaşlarımız bile vardı. Örneğin Aysel Avşar arkadaşımız. Kendisini tebrik etme fırsatımız oldu. Bu arada hemen itiraf edeyim Aysel arkadaşımızın mutluluğu  suretine aksetmişti  . Şahin Sezgin şiire ara vermiş. Kenan Ovacık  ise yazmaya   devam ediyormuş. Çaparulak hâlâ kitaplığımda, seksenlere özlem duygum arttıkça o güzide şiir kitabını alıp okurum. Kış günlerinde televizyonlar Anadolu’yu kar kış altında gösterdiğinde “Kenan’ın kızağına  iş çıktı yine.” derim hüzünle. Şenol ve Muharrem arkadaşlarımız öğretmenlik yapmamışlar ama öğretmence duruşları beden dillerinde ve karakterlerinde var. Şahin beyaz saçlı prens olmuş. Necmettin ise bazılarına “Ödünç saç verebilirim.” dercesine hâlâ sık ve uzun saçlarıyla havalı duruyordu. Nurkan ben hiperaktifliğimden vazgeçmem diyor. Zehra Cevriye hâlâ Eski Türk Edebiyatından konu açılınca farklılığını fark ettiriyor. Müzeyyen Çelik, Aysun Jale’nin selamını getirdi. Elmas arkadaşımız: Sizi üç kişi beklerdik, dedi. Onlar okul hayatları boyunca üçü bir arada gibi hep beraberdiler, hâlâ birliktelik ve dostlukları devam ediyormuş. Nuray oturaklı bir müdire hanım olmuş. Nermin Ercan Hoca’mız, 15 Temmuzda kaybettiği evladının acısını içine gömmeye çalışıyor, Rabbine  sığınarak. Gönül mü? O bayan kahkaha rolünü hiç kimseye kaptırmamaya kararlı. Şen şakrak cıvıl cıvıl. Belki küllenmiş yaralara kabuk bağlatıyor. Ama oğlundan söz edince gözleri ışıl ışıl. Elmas henüz dede olamadı ama yavaş yavaş ona kendini hazırlıyor; zamana çentik atma derdinde. “Giderken boş gitmem, senden bir şeyler almadan hayat” deyip fotoğraf ve videosunu çekmeye daha Bakırköy Özgürlük-Cumhuriyet Meydanı’nda başladı. Şükrü Gül Ankara’dan kalkıp gelmiş sağ olsun. Güne damgasını vuran arkadaşlardan biri oldu. Beni de böyle kabul edin dercesine dili ile gönlü, göbeği meydanda. Bir başka beyaz saçlı prens -O da dede olmaya hazırlanan arkadaşlarımızdan- Bülent Nargile ve sporun verdiği dinçlikle hala delikanlı görünümlü Sami Çakmak arkadaşımızla organizasyonda aktif rol alıp her şeyin kusursuz yürümesini sağladılar. Aramızda olmak isteyip gelemediklerine üzülen telefonla arayan selam gönderen arkadaşlarımız da oldu: Ümit Özkan, Ahmet Ergül, Hamdi Okur, Aysun Jale Ayvaz. Dönemimizde asistan olan ve şu anda TDK başkanı olan Prof. Mustafa KAÇALİN Hoca’mız da bizimleydi. Toplantı anında   yaşadıklarımızdan birer bukle aktarmamızı istedi. Halihazırda bölümümüzde hocalık yapan Mahmut Babacan Hoca’mız da günümüze iştirak edip bizleri  onurlandırdı.  Bizimle dört yılın bir bölümünü geçirip gönlünü kaptıran arkadaşlarımızdan Hüseyin Şener, İsmet Uğur, Celil Korkmaz arkadaşlarımız da bizimleydi. Günün her zamanki gibi ev sahibi olan Talip Emiroğlu mütevazılığını, hoş sohbetliğini, esprilerini ,anılarını bizimle paylaştı. Kızları ile döndüğü tatilin tozu ayaklarında mutluluğu gülümsemesindeydi. O keyfiyeti etrafına mutluluk olarak yansıdı. Ya da biz öyle görmek istedik. Bundan sonra hep öyle olsun dileğimizle. Kendisine emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.Emeği geçen, katkıda bulunan tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.ENVER ERKAN

Hanımın Çiftliği 2

07 Cumartesi Oca 2017

Posted by elmasbalim in Genel

≈ 1 Yorum

20170106_140451

Muzaffer Bey çiftlik sahibidir. Çiftlikte ev işlerine Muzaffer Bey’ in metresi Gülizar bakmaktadır.Muzaffer Bey’in sıska yeğeni Ramazan ise evlenmeye karar vererek şehirden Güllü isimli bir kızı para zoruyla çiftliğe getirtir.Muzaffer Bey bu sırada Ankara’ ya gitmiştir.Kız çok güzeldir.Ahlaki yönden zayıf olan  Muzaffer Bey geldiğinde bu kızı görünce  ona göz dikebilirdi.Bunun için Gülizar , Bey gelmeden önce Ramazan ile Güllü’ yü evlendirip bir eve sokmalıydı.Ama Bey buna çok kızardı.Çünkü kendinden habersiz bir iş yapılmasını istemezdi.
Muzaffer Bey Ankara’ dan gelir ve Güllü’ yü görür. Gördüğü an ona hayran kalır.Güllü de Bey’ i çok beğenmiştir.Güllü, Gülizar’ı çiftlikten attırıp çiftliğe hanım olmak istiyordur.Muzaffer Bey de eskiden köylünün ektiği ama sonradan kendisinin ekmeye başladığı toprakları kendi üzerine geçirmek istiyordur.Bunun için mahkemeye başvurmuştur bile.Bunu köylüler duyduktan sonra sinirleri iyice gerilir ve Muzaffer Bey’e düşman kesilirler.Beye öfke besleyinlerin başında Habib vardır.Habib, köylüyü her zaman bu konuda kışkırtır.Muzaffer Bey Güllü’yle evlenir. Bu başta çiftlik olmak üzere köyde de büyük bir tedirginlikle karşılanır.Ramazan dayısına bu konuda karşı çıkar ve dayısı da onu döverek çiftlikten kovar. Gülizar da aynı tepkiyi gösterince Ramazan’ a olanların aynısı Gülizar’ ın başına da gelir. . Gülizar köyün hocası Kabak Hafıza sığınır. Bu romanda kabak hafız yalan söyleyen, gizli gizli içki içen ve harama uçkur çözen sahtekar bir hoca karakterindedir.Bir gün Muzaffer Bey Güllü’den baba olacağı haberini alınca çok sevinir. Bunun üzerine çiftlikte çiftlik ağalarıyla birlikte bir parti verir.O gün bir karar alır ve Güllü’ ye söyler.Bu karar Avrupa’ ya beraber gitme kararıdır.
Güllü doğum yapmıştır ve avrupaya gitmek için hiçbir engeli kalmamıştır. Muzaffer Bey’ de Ankara’ da işleri halletmek için çiftlikten ayrılır.Habib bunu öğrenir..Habib, Muzaffer Bey Ankara’dan dönerken yolu ağaç dalıyla kapatmış onun gelmesini beklemektedir.Muzaffer Bey gelir ve engelin önünde  durur.Yoldaki dalı almak için arabasından dışarı çıktığında Habib gizlendiği yerden gizlice Muzaffer Bey’ i vurur. Ardından soluğu evde alır.Muzaffer Bey’ in öldüğü ertesi gün anlaşılır.Soruşturma açılır.İlk başta Habib ve ailesinden başlarlar.Habib inkar eder.  Habib karda yürümüş izini belli etmez biridir.Soruşturma tamamlanır. Fakat Muzaffer Bey’ i kimin vurduğu anlaşılamamıştır.
Güllü, bir iki hafta yas tuttuktan sonra çiftliğin hanımı olmuştur.Bütün işlerle o uğraşır.Bir gece Habib çiftliği yakmak için köylüyü toplayarak gider.Güllü’ nün bebeği ağlamaya başlar.Güllü bebeğini orada bırakarak kendini pencereden aşağı atar ve kaçmayı başarır.Çiftlik cayır cayır yanıyordu. Habib, Güllü’ nün peşinden koşup onu yakalar.Onu öldürecektir.Çünkü onu da öldürürse bütün topraklar köylüye kalacaktır.Güllü yalvarmaya başlar.Habib onu öldürmekten vazgeçer.
Güllü’ de hiçbir resmi kuruma şikayet etmeyeceğini söyler.Habib oradan kaçmaya başlar.Güllü sorguya çekilmesine karşı hiçbir şey söylemez.Fakat Habib’ in iki kardeşi ile diğer köylüler bütün suçu ona yüklerler.
Habib ise hiçbir zaman ele geçirilemez.


Orhan Kemal’in romanları külliyat hâlinde okunduğunda gerek anlatıcının anlatımından ve gerekse roman kişilerinin konuşmalarıyla davranışlarından yazarın dine bakışını sezmek mümkün.Orhan Kemal’in eserlerinden yola çıkarak din hakkındaki düşüncelerini şöyle sıralamak mümkün:
1. Din, devrimleri yok edecek, devleti geri götürecek bir unsurdur.
2. Din, insanların menfaatleri için, başkalarını sömürmek için kullanılmaktadır. Din vasıtasıyla kitlelerin hak aramaları, başkaldırmaları engellenmekte ve insanlar uyutulmaktadır.
3. Allah, adaletsizdir. Kullarına eşit davranmayıp zenginleri ve güçlüleri korumakta, fakirleri ve zayıfları ezmektedir. Bazılarını güzel,kuvvetli ve cüsseli yaratırken bazılarını da zayıf, çirkin ve çelimsiz yaratmıştır.
4. Eğer gerçekten varsa, kişilerin isteyip de ulaşamadığı her şeyden Allah sorumludur.
5. Din insanların zaaflarını alay konusu etmek için bir vasıta olarak kullanılmaktadır.
6. Bir genellemeyle din, zenginler ve din adamları için bir sömürü aracıyken, yoksullar için avunma vasıtasıdır. Zenginlerin hiçbiri gerçek bir dindar değilken, dindar olan yoksullar da hep küfürbaz ve inkârcı insanlardır. Samimi bir dindar insan romanlarda görülmemektedir.
7. Din, anne ve baba için evlâdı terbiye etmede ve yönlendirmede bir baskı ve korku vasıtası, istenilmeyen davranışları engelleme aracıdır.Ama daima geri tepmektedir. Din eğitimi verilirken ebeveyn daima sert ve baskıcı olmaktadır.

Sonuç olarak:

Orhan Kemal, sanatında, sahip olduğu ideolojinin görüşleri doğrultusunda bir yol izlemiştir. Halkının ıstıraplarının tek kaynağı olarak değil; fakat sebeplerinden biri olarak dini göstermiştir. Saf ve temiz kalpli insanlar, inançları kullanılarak kolayca kandırılmakta ve sömürülmektedir. Okuyucusuna “senin inandığın sistem işte benim
resmini çizdiğim bu fenalıklar yumağıdır, senin felaketinin sebebi ve kaynağı senin din adını verdiğin, kaderim dediğin şeydir” mesajını vermektedir.

Ben sadece her görüşten yazarı okumaya çalışarak tarafsız düşünmeye, olaylara daha objektif bakmaya çalışıyorum.Orhan Kemal’i okumadan hakkında yorum yapamam ki…

Kuşlar Yasına Gider

03 Salı Oca 2017

Posted by elmasbalim in Genel

≈ 3 Yorum

img-20170102-wa0002

Hasan Ali Toptaş’ın son romanı yine su gibi akıp giden anlatımıyla gündeme oturdu.

Kuşlar Yasına Gider, romanı binlerce yıldır anlatılan ve edebiyatın klasik kalıplarından biri olan baba-oğul mücadelesini okuyacağımız izlenimini vererek başlıyor. Ancak çok geçmeden anlıyoruz ki her ne kadar geçmişten kalan ufak tefek kalp kırıklıkları olsa da bu babayla oğlun arasında öyle öfkeyle dolup taşan derin uçurumlar yoktur. Okuduğumuz, bir baba-oğul hesaplaşması değil, aksine babanın ve oğlun bazen omuz omuza, bazen de tek başlarına ölümle hesaplaşmalarıdır.

Yazar, romanında insanın ölümlü olduğunu fark etmesi, bununla yüzleşmesi, isyan etmesi, çaresizliği kabullenmesi ve sonunda teslim olması evrelerini  yalın bir Türkçeyle anlatıyor.

Büyük bir kısmı Ankara ve Denizli’de bir kasabadaki baba evi arasında gidiş gelişlerle geçen roman defalarca tekrarlanan, ancak bir yere ulaşamayan yolculukların öyküsü gibi. Arka planda ise bu gidiş dönüşlere çok güçlü bir tezat oluşturacak şekilde ölüme doğru mutlak bir yolculuk gerçeği yüreğimize çörekleniyor..

Anlatım tekniği açısından romanın en belirgin özelliği mütemadiyen yapılan tekrarlardır: Sürekli geçilen köyler, kasabalar, mola yerleri, sapaklar, virajlar. Yolda beliren at, bahçede bir görünüp bir kaybolan küçük çocuk. Eve girip çıkarken cümle kapısını örten asma ve erik dallarının altından yan yan yürüyerek geçişler, dayının telefonunun zili… Tüm bunlar aynı sözcüklerle yinelendikçe,  bas notaların seslendirdiği güçlü bir ritmi çağrıştırıyor okuyucuda.  Romanı okudukça değirmende öğütülen buğday taneleri gibi kaçınılmaz sona yaklaştığımızı da hissediyoruz.Hepimiz için kaçınılmaz olan ve tüm insanlığın ortak kaygısı olan ölüm karşısındaki çaresizliğimizi an be an derinden hissediyoruz kitabın sonuna yaklaştıkça..

Kitaptan birkaç çarpıcı cümle:

Ee, dedi Zübeyir, babama doğru dönerek; büyük ihtiyaçların küçüldüğü, küçük ihtiyaçların büyüdüğü döneme yaşlılık diyorlar Aziz Amca, ..

“Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir mazot kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzak bir motor sesiydi ve az evvel dediğim gibi, gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü.”

“Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır.”

Küçük bir eşleştiri:Yazar halkımızın çok sık kullandığı  ve  bu romanda geçmesi gereken “Allah acil şifalar versin,Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun,başınız sağ olsun.Hakkını helal et, gibi cümleleri kullanmaktan nedense kaçınmış.

Arşivler

Etiketler

Ocak 2017
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  
« Ara   Şub »

Blog İstatistikleri

  • 170.685 tıklama

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

Diğer 4.146 takipçiye katılın

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

Kitap Yorumlarım

  • Genel
  • En İyi Romanlar
    • 2011
    • 2012
    • 2013
    • 2014
    • 2015
    • 2016
  • Tekirdağ

Sayfalar

  • Hakkımda

SOSYAL AĞLARIM

  • Facebook
  • Twitter

Arşivler

  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Kasım 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Kasım 2014
  • Eylül 2014
  • Temmuz 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014

Arşivler

Deneme1

10.227 istenmeyen yorum Akismet tarafından engellendi

Arşivler

  • Eylül 2020 (1)
  • Ağustos 2020 (2)
  • Temmuz 2020 (1)
  • Nisan 2020 (3)
  • Mart 2020 (2)
  • Şubat 2020 (2)
  • Ocak 2020 (2)
  • Kasım 2019 (3)
  • Ağustos 2019 (5)
  • Temmuz 2019 (4)
  • Mayıs 2019 (3)
  • Nisan 2019 (2)
  • Mart 2019 (1)
  • Şubat 2019 (4)
  • Ocak 2019 (4)
  • Aralık 2018 (4)
  • Kasım 2018 (3)
  • Ekim 2018 (1)
  • Ağustos 2018 (6)
  • Temmuz 2018 (2)
  • Mayıs 2018 (20)
  • Nisan 2018 (5)
  • Şubat 2018 (3)
  • Ocak 2018 (2)
  • Aralık 2017 (3)
  • Kasım 2017 (5)
  • Ekim 2017 (5)
  • Ağustos 2017 (6)
  • Temmuz 2017 (6)
  • Haziran 2017 (4)
  • Mayıs 2017 (4)
  • Nisan 2017 (1)
  • Mart 2017 (1)
  • Şubat 2017 (1)
  • Ocak 2017 (3)
  • Aralık 2016 (10)
  • Kasım 2016 (2)
  • Eylül 2016 (2)
  • Ağustos 2016 (1)
  • Temmuz 2016 (4)
  • Haziran 2016 (3)
  • Mayıs 2016 (6)
  • Nisan 2016 (4)
  • Mart 2016 (4)
  • Şubat 2016 (7)
  • Ocak 2016 (4)
  • Aralık 2015 (6)
  • Ekim 2015 (6)
  • Eylül 2015 (1)
  • Ağustos 2015 (3)
  • Temmuz 2015 (5)
  • Mayıs 2015 (3)
  • Nisan 2015 (2)
  • Kasım 2014 (5)
  • Eylül 2014 (1)
  • Temmuz 2014 (4)
  • Nisan 2014 (1)
  • Mart 2014 (1)
  • Şubat 2014 (5)
  • Ocak 2014 (9)

Blog İstatistikleri

  • 170.685 tıklama

Etiketler

Blogroll

  • Discuss 0
  • Get Inspired 0
  • Get Polling 0
  • Get Support 0
  • Learn WordPress.com 0

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

Diğer 4.146 takipçiye katılın

Hours & Info

3999 Mission Boulevard,
San Diego CA 92109
1-202-555-1212
Lunch: 11am - 2pm
Dinner: M-Th 5pm - 11pm, Fri-Sat:5pm - 1am
elmasbalim

elmasbalim

Elmas Balım Tekirdağ Okumayı,araştırmayı, teknolojiyi ve sevenlerimi seviyorum.

Tam Profili Görüntüle →

Kategoriler

Popüler Yazılar & Sayfalar

  • Ortaokul Öğrencilerinin Seviyelerine Uygun Kitaplar
  • 2016'nın En İyi Romanları
  • YANLIŞ BİLİNEN ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
  • Eşref Saat/ Şevket RADO
  • ADEN KOLEJİ -SADIK BAŞ
  • BEN "NEY"İM HAKAN MENGÜÇ
  • Hakkımda
  • KÖRDÜĞÜM
  • Kuyucaklı Yusuf
  • “Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır."

Sayfalar

  • Hakkımda
Follow Elmas Balım on WordPress.com

TAKVİM

Ocak 2017
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  
« Ara   Şub »

Beni Twitter’da takip et

Tweetlerim

Yaklaşan Etkinlikler

Yaklaşan etkinlik yok

  • elmasbalim
    • AVA GİDEN AVLANIR
    • KÜRK MANTOLU MADONNA
    • KÜRK MANTOLU MADONNA
    • PETEY
    • KEŞKE

Elmas Balım

Elmas Balım

Sosyal

Kitap Yorumlarım

  • Bunun Adı FİNDEL
  • Elif Şafak “Havva’nın Üç Kızı”
  • Mücellâ
  • VAZGEÇTİM
  • Korkma Kalbim ve Ahmet Batman
  • Kuyucaklı Yusuf
  • BABANIN ADI VAR
  • Çözümsüz / Ülkü Duysak
  • Eşref Saat/ Şevket RADO
  • YABANCI Albert Camus
  • Kürk Mantolu Madonna
  • Ağaç Kovuğunda Öyküler /Nilgün Bıyıklı
  • Piruze Sinan Akyüz
  • Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır
  • Orhan Pamuk/ Kırmızı Saçlı Kadın
  • Maşatlığa Kırlayan Kızan
  • Kuyucaklı Yusuf
  • BABANIN ADI VAR
  • Hanımın Çiftliği 2
  • Kuşlar Yasına Gider
  • EĞİTİMDE DÜNYANIN NERESİNDEYİZ?
  • 20 Temmuz 1920′ den 13 Kasım 1922′ ye kadar düşman işgali altında kalan TEKİRDAĞ’ımız..
  • 2011’in En İyi Romanları
  • 2012’inin En İyi Romanları
  • 2013’ün En İyi Romanları
  • 2014’ün En İyi Romanları
  • 2015’in En İyi Romanları
  • 2016’nın En İyi Romanları
  • 3.Kitap Festivali /TEKİRDAĞ
  • ADEN KOLEJİ -SADIK BAŞ
  • Ailece
  • Ali İhsan Erdağ
  • AVM’ ler ve TEKİRA Üzerine Bir Deneme
  • Ağaç Kovuğunda Öyküler /Nilgün Bıyıklı
  • Çözümsüz / Ülkü Duysak
  • Çocuklara Kitap Armağan Edin
  • Çocuklara Okuma Alışkanlığı Kazandırmak
  • Çocuklarımıza Okuma Alışkanlığı Kazandırmak
  • Ölüm Döşeğinde 5 Pişmanlık
  • Ölümün Eşiğinden Döndüğüm Gün
  • Özel Günler
  • Öğrencilerin Seviyelerine Uygun Kitap Listeleri (1)
  • Öğrencilerin Seviyelerine Uygun Kitap Listeleri(2)
  • Öğrencilerin Seviyelerine Uygun Kitap Listeleri(3)
  • BABANIN ADI VAR
  • BALIM KIRTASİYE
  • BALKAN SAVAŞLARINDA TÜRKLERE YAPILAN ZULÜMLER
  • BALKANLAR’DA TÜRK VE MÜSLÜMAN SOYKIRIMI
  • Balım Kırtasiye
  • Ben Bu İnsanlarla Gurur Duyuyorum
  • Bir Anı da Yusuf Bey’den
  • Bir Cemiyetin Ardından
  • Biraz da gülelim
  • Biraz da Gülelim
  • Bunun Adı FİNDEL
  • BİR KAVANOZ HİKAYESİ
  • Canım Kızımın Doğum Günü
  • Cüneyt’in Veda Günü
  • Cumhuriyet Bayramı
  • Değerli Arkadaşım Talip,
  • Değerli Dostum
  • Dilimize Sahip Çıkalım
  • Dış Tarafında Kolu Olmayan Kapı
  • Edebiyat Öğretmenim Sezai Kurt
  • Elif Şafak “Havva’nın Üç Kızı”
  • Emre’nin Veda Gün
  • En Çok Satan Çocuk Kitapları
  • Eşref Saat/ Şevket RADO
  • Eğitimde Dünyanın Neresindeyiz?
  • Hakkımda

SON YAZILAR

  • AVA GİDEN AVLANIR
  • KÜRK MANTOLU MADONNA
  • KÜRK MANTOLU MADONNA
  • PETEY
  • KEŞKE

Sosyal

Etiketler

Son Yazılar

  • AVA GİDEN AVLANIR
  • KÜRK MANTOLU MADONNA
  • KÜRK MANTOLU MADONNA
  • PETEY
  • KEŞKE

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Vazgeç
Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası